10 Aralık 2010 Cuma

İNSANLIK, SAVAŞ VE TERÖR - II

21. Yüzyıla Damgasını Vuran Büyük Terör Olayları;

11 Eylül 2001 New York / ABD;
21. yüzyıla millenyuma girdiğimiz ilk yılda terör bu kez uygarlık dünyasını hedef aldı. Batı Dünyası gözlerinin önünde yok edilen, akıtılan kanları görmezden gelirken birden sarsıldı, şok oldu. Bu kez silah ellerinde patladı. Hem de şok edici, bir kabus gibi... İnsan aklının alamayacağı bir vahşilikte, hem de sivil ve masum insanlara karşı...
2001 yılının 11 Eylül günü yaşamış olduğu kabus Amerikan Rüyasını ve Süper Gücü kendi kendini sorgulamaya iter. Kaybetmiş olduğu ‘Moral ve Prestiji’ yeniden kazanabilmek için yekvücut olarak terör ve teröre destek veren örgüt ve ülkelere karşı savaş ilan eder. İlk olarak hedef Afganistan’dır. Taliban yönetimine son verilerek Uluslar arası bir güç desteğinde yeni bir Afgan hükümeti oluşturulur. Sıra Irak’a gelmiştir. Irak’ta yeni oluşum, geçici konsey, seçimler, yeni parlemonto derken Saddam Hüseyin ve kurmayları sağ, oğulları ölü olarak elde edilmiş olsa da, iç savaş boyutunda patlama ve saldırılar sonucu her gün ölüm olayları kol geziyor. Irak’taki kadar yoğun olmasa da Afganistan’da da benzer şekilde olaylar süregelmektedir.

15 Kasım 2003 İstanbul;
İstanbul’da sabah saatlerinde Şişli ve Galata-Kuledibi sinagoglarına yönelik bomba yüklü araçlarla yapılan terör saldırısı sonucu 20’nin üzerinde insan hayatını kaybederken 300’e yakın insan da yaralanıyor. Musevilerin kutsal gün olarak kabul ettikleri Cumartesi günü sinagog da ibadetleri ve ergenliğe geçişle ilgili 13 yaş törenleri nedeniyle kalabalık oluşturdukları tarih ve saatler saptanarak eylem gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 11 ve 17 yıl öncesi yine bu sinagoglara karşı iki kez saldırı düzenlenmiş, insanlar katledilmişti. Bu üçüncü saldırı ise daha vahşice ve de ağırdı. Çevredeki ev-işyeri-araçlara zarar vermiş, sokaktan geçen insanları bile etkilemişti.

20 Kasım 2003 İstanbul;
Yine İstanbul, yine dinsel terör. Bu kez İngiltere konsolosluğu ve İngiliz HSBC Bankası önünde patlatılan benzer kamyonetler, ilk etapta 27 insanın ölümüne, 455’e yakın kişinin yaralanmasına etken oluyor. Böylelikle terör, 15 Kasım’ın yaralarını saramadan ikinci darbeyi vuruyor. Ve bu peş peşe gelişen katliam dünyayı sarsıyor.

11 Mart 2004 Madrid / İSPANYA;
İstanbul’da intihar saldırıları sonucu gerçekleştirilen incelemeler sonucunda terör eylemlerini düzenleyenlerden iki kişinin El kaide-Taliban bağlantısı kesinleşirken, bu gün İstanbul’daki eylemlerin benzeri bir vahşet İspanya’nın Madrid kentinde üç ayrı tren istasyonunda insan dolu vagonlarda patlatılan bombalarla İspanya sarsıldı. İlk etapta 200 ölü, 1250 yaralı. Bu eylemin arkasında İspanyol kamuoyu Eta terör örgütünü beklerken resmi kaynaklar El-kaide olduğuna dair açıklamalar yaptı.

03 Eylül 2004 Kuzey Osetya / RUSYA;
1 Eylül Dünya barış günü okulların açılmasına denk gelen neşeli bir karnaval gününde Okul spor salonunda öğrenciler “Çeçen” menşeli Terör odaklarınca rehin alınıyorlar. Veliler, öğrenciler, öğretmenler 1200 civarında masum insan ...
Üç gün boyunca süren rehin olayı Rus Devlet Başkanının Türkiye’ye olan ziyaretini de erteletiyor. 3 Eylül gününde rehinelere yönelik öldürme eylemleri sonrası kurtarma operasyonu başlatılıyor. Rakamlar dehşet verici 150’nin üzerinde ölü. Masum Çocuk ve öğretmenler. Kurtulanlar aç ve susuz, çıplak ve şokta... Terörün acısını, kanını, dehşetini 3 gün boyunca yaşayanlar, hem de en sevinçli günlerinde.
Ölü sayısı 400’leri buluyor. Ölü ele geçirilen teröristlerin 10 kadarının Arap olduğunu, diğerlerinin Çeçen gruplarından olduğu açıklanınca El-Kaide uzantısı ortaya çıkıyor. Bundan bir kaç gün önce Rusya’dan havalanan (2) uçağın düşmesi sonucu onlarca insan ölüyor. Bunların adresi de buraya çıkıyor.
Çeçen Direnişi, Kafkas Dayanışması bu olaylardan önce yaşanan Moskova’daki tiyatro baskını, Metro bombalama olayları sonrası değişik mecraya sürükleniyor. Kuzey Osetya’da iyice vahşileşiyor. Tüm Dünya, insanlık bu cinayeti, Trajediyi canlı izliyor.

Teröre sempati duyanlar, terörden beslenen ülkeler, gruplar, insanlar bu vahşetten iğreniyorlar. Ellerindeki oyuncak onların kontrolünden çıkarak “Bumerang” oluyor. Kendi kanını içmeye başlıyor.
“Savaşlarda çocuklara, kadınlara, dokunulmaz.” Bu olay Terörün günümüzde iyice çıldırdığının, çılgınlığının göstergesi oluyor. (Devam edecek)

Remzi KOÇÖZ

Hiç yorum yok:

Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz