28 Kasım 2023 Salı

TÜRKİYE’NİN AVRUPA SERÜVENİ...

       -Bir Kitap Tanıtımı Üzerine-            

Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinde, Türkiye-Avrupa ilişkilerini; ‘Batılılaşma/Batıcılık/Modernleşme’ ekseninde inceleyen Remzi Koçöz’ün “Türkiye’nin Avrupa Serüveni” adlı eseri Nobel Akademik Yayıncılık tarafından okuyucuyla buluşturuluyor.

Türkiye, -Modernleşme ve Batılılaşma hareketleri çerçevesinde- 100 yıl öncesinde Cumhuriyet ile birlikte gerçekleştirilen reform ve devrimlerle, Kurucu Önderinin ‘Çağdaş Uygarlık’ hedefine odaklanırken, II. Dünya Savaşı sonrası kendini ‘Batı İttifakı’ içerisinde konumlandırıp, Avrupa birlikteliğine de kayıtsız kalmamıştır.

AB ile ilişkilerin / Ankara Anlaşmasının 60. yılı geride kalırken, Kuruluş evresinde ve sonrasında -kendi tarihi açısından- birçok önemli olaya/gelişmeye sahne olan Türkiye, Cumhuriyet’in 100. yılını da AB hayaliyle tamamlayacaktı.

Bu kitap, Türkiye’nin AB sürecinde Avrupa ile ilişkilerinin geçirmiş olduğu tüm evrelerin; bu süreçte yapılan katılımların, antlaşmaların, zirvelerin, krizlerin, ayrışmaların kronolojik bir çerçevede ve sistematik bir incelemesini sunuyor.

Uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olan  “Türkiye’nin Avrupa Serüveni”, tarihsel gelişmelere ilgi duyanlar ve özellikle Türkiye’nin yakın tarihi konusunda bilgilenmek isteyenler için benzersiz bir kaynak oluşturuyor.




17 Kasım 2023 Cuma

METİN UCA ANISINA

METİN UCA...

Tv ekranlarından güleç yüzüyle seslenirken,
Ses tonlamasi tınısıyla etkili bir anlatım becerisi olan,
Gerçek bir sunucu.
Mühendislik okusada
O tiyatro ve gazeteciliği meslek edinecekti.
Muhabirlikten Tv sunuculuğuna,
Yarışma programlarından sabah haberlerine,
Tek kişilik sahne gösterileri yanında,
6 kitaba da imza atacaktır.
Bir dönem sıcak siyasetin içindede olan
Renkli ve dolu dolu bir kişilik.

Aynı kuşağın çocukları olarak 
Aynı dönemde Ankara'da
Farklı okullarda okuyacak, 
Farklı kulvarlarda olacak,
Yollarımız çakışmasa da;
Atatürk, Aydınlanma, Adalet 
Ve İnsanlık noktasında buluşacaktık.

Erken bir kayıp üzülmemek elde değil.
Allah'tan rahmet dileğiyle,
Işıklar yoldaşın,
Mekanın yürekler olsun,
Güleç yüzlü güzel insan;
Metin Uca...
(17.11.2023)
Remzi Koçöz

12 Kasım 2023 Pazar

100 YIL ÖNCESİNDEN BİR MEKTUP

           “Sevgili paşam, (*)

Ben sana şimdi bildiğinden daha da acıklı olan genel durumu özetleyeceğim.

Bize geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı. Yoksul bir köylü devletiyiz.

Dört mevsim kullanılabilir karayollarımız yok denecek kadar az. 4.000 km. kadar demiryolu var. Bir metresi bile bizim değil. Üstelik yetersiz. Ülkenin kuzeyini güneyine, batısını doğusuna bağlamamız, vatanın bütünlüğünü sağlamamız şart. Denizciliğimiz acınacak durumda.

Köylümüzü topraklandırmalı, ihtiyacı olan bir çift öküz ile bir saban vererek çiftçi yapmalıyız. Doğudaki aşiret, bey, ağa, şeyh düzeni Cumhuriyet’le de insanlıkla da bağdaşmaz. Bu durumu düzeltmeli, halkı kurtarmalıyız.

Her yerde tefeciler halkı eziyor. Güya tarım ülkesiyiz ama ekmeklik unumuzun çoğunu dışarıdan getirtiyoruz. Sığır vebası hayvancılığımızı öldürüyor.

Doktor sayımız 337, sağlık memuru 434, ebe sayısı 136. Pek az şehirde eczane var. Salgın hastalıklar insanlarımızı kırıyor. Üç milyon insanımız trahomlu. Sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın halinde. Bit ciddi sorun. Nüfusumuzun yarısı hasta. Bebek ölüm oranı %60’ı geçiyor. Nüfusun yüzde 80’i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bölümü göçebe.

Telefon, motor, makine yok. Sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Kiremiti bile ithal ediyoruz. Elektrik yalnız İstanbul ve İzmir’in bazı semtlerinde var.

Düşmanın yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114.408. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmamız gerekiyor. Yunanistan’dan gelen göçmen sayısı da 400 bini geçecek. İktisadi hayatımız da, eğitim durumumuz da içler acısı. İktisatçımız da çok az. Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz. Halkın eğitimi hiç çözülmemiş. Oysa Cumhuriyet’in insan malzemesini hazırlamalı, namus cephesini güçlendirmeliyiz. Kültür eserleri kaçırılmış, kaçırılmaya devam ediliyor.

Raporlarda daha ayrıntılı, daha acı bilgiler var. Bunları Bakanlara ve parti yönetim kuruluna da ver. Genel durumu tam bilsinler.

Bütçemiz, gelirimiz yetersiz. İktisadi çıkmazdan kurtulmak için geliştirdiğim bir düşüncem var. Bu düşünceyi günü gelince konuşuruz. Hedefimiz milli iktisat, bağımsızlığın sürekli olması için iktisadi bağımsızlık temel ilkemiz olmalı.

Osmanlı bu gerçeği geç fark etti. Fark ettiği zaman çok geç kalmıştı.

Cumhuriyet’e uygun bir anayasaya gerek var. Bu zor durumdan nasıl çıkılabileceğini gösteren ne bir örnek var önümüzde, ne de bir deney.

Ama yılmamak, ucuz, geçici çarelerle yetinmemek, halkı kurtarmak için sorunları çözmek, kalkınmak, ilerlemek, milli egemenliğe dayalı, uygar ve özgür bir toplum oluşturmak, yüzyılımızın düzeyine yetişmek, kısacası çağdaşlaşmak, bu büyük ideali tam olarak başarmak zorundayız.

Bu ana kadar bu ideali koruyarak geldik. Bundan sonra daha hızlı yürümek zorundayız. Bunun için gerekli yöntemi, yolu birlikte arayıp bulacağız. Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız. Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği kutsal bir görev bu. Bu büyük görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim.

Allah yardımcımız olsun!”

            (30 Ekim 1923)
 
         (*) Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Büyük Önder Atatürk'ün, Cumhuriyetin ilk                   başbakanı İsmet İnönü’ye yazdığı bu mektup Cumhuriyetin ekonomik yol haritası                     olacaktır.




 

10 Kasım 2023 Cuma

DEVLET / KURUMLAR / ÇÖKÜŞ

Devlet, Kurumlar ve Çöküş...
 
Tarihsel bir gerçek;
Devletlerin yıkılmasının önceliği temel direk niteliğindeki kurumlarının
(okula-kışlaya-inanca siyasetin sokulması/ yargının-kolluğun siyasallaşması ve yolsuzlukların yol olması vede akıl/bilimden uzaklaşılması sonucu)
Tıpkı bir ağacın içindeki kurtcuklarca kemirilip çürütülmesiyle başlayıp,
süreçte aidiyet duygusu/değerlerin yitirilmesi ile çöküş başlar.
Tabiki 1 günde/gecede olmaz!
Tarihte 16/20 Türk devleti varolmuş.
Yıkılmaların ortak noktası kurumların liyakatsiz/adamcılıkla işlevsiz  hale gelmesiyle,
çağına ayak uyduramayıp
çağdışı kalmaları sonucu
-100 yıl öncesinde olduğu gibi-
Tarihten ders çıkartmayıp,
tekerrürlere devam edilmekte.
Cumhuriyetin 100. Yılında
Kurucu önderin emanetine vede
çağdaşlık hedefine sırt dönülerek...
(10 Kasım 2023)
Remzi Koçöz 

2 Kasım 2023 Perşembe

TÜRKİYE’NİN AVRUPA SERÜVENİ (AB Sürecinde Türkiye-Avrupa İlişkileri)

             -Bir Kitap Çalışması Üzerine-

“AVRUPA ULUSLARINDAN BİRLEŞİK AVRUPA’YA” adlı ilk kitabımın ardından;  ‘AB Sürecinde, Türkiye-Avrupa İlişkileri’ni; -yakın tarihimize de kısaca değinerek- “Batılılaşma-Batıcılık-Modernleşme” açılarından ele aldığım ikinci çalışmam “TÜRKİYE’NİN AVRUPA SERÜVENİ” ismiyle kitap olarak “Nobel Akademik Yayıncılık” tarafından yayınlanmıştır (Ekim 2023). Arka kapak sayfasında dile getirdiğim gibi;

        Bu kitap; Avrupa Birliği üyelik sürecinde Türkiye-Avrupa ilişkilerinin Batılılaşma, Batıcılık, modernleşme açılarından ele alınarak bu süreçte yapılan katılımların, antlaşmaların, zirvelerin, krizlerin, ayrışmaların kronolojik bir çerçevede ve sistematik bir bağlamda okuyucuyla buluşturulması amacını taşımaktadır.

Türkiye’nin, -Modernleşme ve Batılılaşma hareketleri çerçevesinde- Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası, 100 yıl öncesinde, Cumhuriyet ile birlikte gerçekleştirilen reform ve devrimlerle daha da hız ve yeni bir ivme kazandığı, tüm bu gelişmelerin çıkış noktasının da Kurucu Önderinin “çağdaş uygarlık” hedefi olduğu görülmektedir.

Türkiye; İkinci Dünya Savaşı sonrası kendini “Batı İttifakı” içerisinde konumlandırıp 1950’li yıllar sonrası ortaya çıkan Avrupa birlikteliğine de kayıtsız kalmayarak uzun bir maraton sonrası -müzakerelere başlanılmış olsa bile- tünelin ucu hâlâ açık olarak üyelik başvurusu ardından imzalanan Ankara Anlaşmasının 60. yılını ve Cumhuriyet’in 100. yılını, gerçekleşmeyen AB hayaliyle tamamlamaktadır.

“TÜRKİYE’NİN AVRUPA SERÜVENİ” adlı çalışmamı okurlarla paylaşırken, “Türkiye’nin AB Sürecini” -çok yönlü bir şekilde- ele alınmasını ve de sorgulanmasını hedefledim. Kitabın ortaya çıkış öyküsünü/sürecini önsöz ve sonsöz bölümlerinde aktarmaya çalıştım.

TÜRKİYE’NİN AVRUPA SERÜVENİ -AB Sürecinde Türkiye-Avrupa İlişkileri- adlı eser uzun soluklu bir çalışma sonucu ortaya çıkarken; tarihsel gelişmelere ilgi duyanlara ve bilgilenmek isteyenlere yarar sağlaması, çalışma alanına katkı sunması ve kaynak arayanlara rehber oluşturması temennisiyle; adı geçen eseri yakın tarihimiz bağlamında, ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında’ okuyucularla buluşturmak istedim.

Saygı, sevgi ve selamlarımla...

(02 Kasım 2023)

Remzi KOÇÖZ




Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz