“Günümüzde savaşların türü de değişti. Ekonomik, siber ve benzeri yöntemlerle savaşlar yapılıyor. II. Dünya Savaşı'ndan bu yana büyük bir savaş olmamasına rağmen, 60 milyon insan çatışmalarda hayatını kaybetti. Bu nedenle savaşların diplomasi yoluyla önlenmesi çok önemli.” (Doç. Şevket Ayaz)
İÇİMİZDEN BİRİ: ŞEVKET AYAZ
2011 yılında kaleme aldığım ve Çağın Polisi Dergisi ile blog sayfamda “Emniyet Teşkilatından Bir Portre: Şevket Ayaz” başlığı ile yayınlanan yazımı, emeklilik sürecindeki gelişmeler ile spor/sosyal/akademik yaşamı çerçevesinde güncelleyerek “İçimizden Biri: Şevket Ayaz” başlığıyla paylaşmak ve bir kolej değeri meslek büyüğümüzü/müdürümüzü/ağabeyimizi, 80’ine bir adım kalmış bir çınarı yadetmek istedim.
Sportmen Bir Emniyet Müdürü / Bir Akademisyen/ Bir Beyefendi…
Aydın/İncirliova ilçesindeki görev sürecimde 1994 yerel seçimleri arifesinde Şevket Ayaz müdürümle yaşadığım bir anımı “Sigaranın Hatırlattıkları” başlıklı yazı içerisinde kendisinin engin hoşgörüsüne sığınarak paylaşmıştım (Bkz. Çağın Polisi Dergisi, 2008, S:74).
Aydın için siyasetin harman olduğu yer demişlerdi. 1994 yerel seçimleri çetin/zorlu/gerilimli vede vukuatlı geçecektir. Ve seçimlerinin ardından Bakan emriyle bir gecede 18 memurdan 6’sının tayini çıkması, ilçe emniyeti gibi il müdürümüzü de şaşırtacaktır. Tayinlerdeki memurların bir kısmı ilçede uzun yıllar kalmış, yıpranmış olsalar bile soruşturma yapmadan, il/ilçe idaresinden habersiz yapılan atamalar ister istemez kadroda hoşnutsuzluk yaratacak, toparlamak zaman alacaktır. Zaten tayin faksı gelir gelmez soluğu Aydın’da alıp müdürümüze arzedince bir yandan beni teselli ederken diğer yandan telefonla bağlandığı emniyet genel müdür yardımcısına sitem edecektir.
1995 yılında emniyet amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi etmiş, İncirliova ilçesinin de aynı yıl amirlikten müdürlüğe dönüşmesiyle ilçede kalmıştım. O yıl Müdürümüzün öncülüğünde, emniyet teşkilatının 150. kuruluş yıldönümü anısına Aydın Emniyet Müdürlüğünün faaliyetlerini, merkez ve ilçe teşkilatlarını tanıtıcı “Aydın Polisi” isimli bir dergi yayınlanmıştır. Müdürümüzün emniyet teşkilatına -hizmet binasından, araç gerecine kadar- kazandırdığı çok şeyler vardır ancak en önemlisi de ‘saygınlık’ olmuştur.
Aydın emniyet müdürlüğü araç kampanyası bağlamında yılsonu düzenlenen piyango biletleri satışında ilçe olarak ümitlensek de büyük ilçelerden bize sıra gelmeyince, müdüriyet makamına giderek ayrımcılık/üvey evlat muamelesi yapıldığı şeklinde sitemde bulunarak, “siz vermezseniz bizde kendi göbeğimizi keseriz/kendimiz alırız” şeklinde boyumuzdan büyük laf edince altında kalmamak için ilçede bir seferberlik başlatırız. O esnada hırsızlık vb. faili meçhul olaylar konusunda çalışmalarımız ilçe sınırlarını aşarak komşu ilçelerdeki faili meçhul olayları çözümleme noktasında Ay TV ve ulusal gazetelerin Ege sayfalarında gündem olurken ilçe halkının/esnafının da güvenini kazanmanın psikolojisiyle araç kampanyamız 3 ay içerisinde başarıya ulaşırken, 10 Nisan 1996 etkinliklerine denk getirip aracın hizmete sokulması için düzenlediğimiz törende kurdeleyi müdürümüze kestirecektik.
İlçemizin Aydın merkezine bitişik/yakın ilçe olması nedeniyle Müdürümüzle çok farklı ortamlarda açılışlarda/törenlerde/toplantılarda karşılaşmalarımız olurken özellikle adli yıl açılışlarındaki törenlerde bizleri ailece onure edecektir. Hoşgörüsüne sığınarak rahat sorular sorabildiğimiz gibi oda bizlere yüksünmeden açıklamada bulunurdu.
Zaman zaman sürprizler yapardı, o dönem otoyol-çevre yolu yoktu, ara yollar dışında karayolu ilçemizin içerisinden geçmekte idi. Güzergahtan geçişlerinde kahve içimi uğramaları olurken, bazen diğer ilçe etkinliklerinde bazen de bir öğle arası komşu ilçe Germencik güzergahındaki Uşaklı petrolde kuru fasulye pilav davetinde kendimizi buluruz.
Yaklaşık 3,5 yıl birlikte görev sonrası 1997 yılının başlarında İl Emniyet Müdürümüzün, Emniyet Genel Müdür Yardımcılığına atanmasına sevinirken, bir yandan da böyle güzide bir insandan ayrılmanın burukluğunu yaşadım.
Müdürümle karşılaşmaktan, aynı ortamı paylaşmaktan haz alırdım. Çalışmalarımızı yakından takip ederek, basında icraatlar yanında farklı etkinliklerle sesimizi duyurmamızı destekler, öne çıkmamız konusunda bize öncülük ederdi. Siyasilerle olan gerilimlerde bize siper olur, şikâyetleri göğüsler, bize yansıtmamaya çalışırdı. Emekli bir polis memuru olan Eşi Habibe Hanım ve kızlarıyla örnek bir aile profili olarak karşımızdaydı. Bizler için olduğu kadar emniyet teşkilatı nezdinde önemli/özel bir değer niteliğinde kişiliğiyle/idareciliğiyle/insancıllığı ile örnek olmuştur.
Ankara’ya yolumuz düştüğünde makamında ziyaretimizde, bizim için Aydın’da bırakmış olduğu sıcaklıktaydı, değişen bir şey yoktu. 2003 yılı 10 Nisan haftasında Erzurum il emniyet müdürlüğü vekalet sürecimde birkaç günlüğüne Erzurum’a gelişinde bizlere de zaman ayıracak, Aydın günlerimizi yadetme yanında Erzurum’un tarihi yerlerini birlikte gezecektik.
Sonrasında Ankara da Hukuk Müşavirliğinde, 2005 yılında Yüksek Değerlendirme Kurulunda 1.sınıfa terfimizin görüşülmesi öncesi, Müdürümüzle yollarımız yeniden çakışır. 10 yıl öncesi, Aydın ilinde mahiyetinde görev yaparken 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi etmiştim. 10 yıl sonrasında ise bu kez 1. sınıfa terfi aşamasında bizlere moral ve destek olacaktı..
Müdürümüz, meslek sürecinde, rütbe ve unvanından öte her zaman kişiliğiyle, birikimiyle sadece meslektaşları tarafından değil, bürokrasiden iş dünyasına kadar farklı çevrelerce takdir edilen, saygı gösterilen bir şahsiyet olarak hep örnek olmuştur. İl Emniyet Müdürlüğü ve Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı makamları yanında Trafik Hizmetleri Başkanlığı döneminde de “temsil” yönünden hep zirvededir. Her zamanki vakurluğunu, beyefendiliğini hiç bırakmamıştır.
Aydın/Müdüriyet makamında bir ziyaretimde işadamı Vehbi Koç’un Denizli istikametinden özel aracıyla İzmir’e seyir halinde iken araç telefonuyla “bir kahve içimi ziyaret için” aramasına tanık olurum. İstanbul görev süreci mesleki deneyim yanında sosyal açıdan da kendisine çok şeyler katacaktı. Şube müdürü olarak görev yaptığı İstanbul’da kurduğu ilişkilerin uzun yıllar sonrasında dostluklar şeklinde devam etmesi güzel bir vefa örneği. Çünkü meslek yaşamımızca görev yerinden/makamından ayrıldıktan sonra ilişkilerin koptuğu, çocuklarının işten çıkarıldığı, nüfuza/etikete dayanan göstermelik arkadaşlıkların sona erdiği, çıkarsal dostlukların olduğuna çokça tanık olduk. Bazı şeyler makamla/mevkiyle, parayla/pulla zorlamayla olmaz. Gönüllere girmek yüreklerde yer tutmak özel bir beceri gerektirir. Şevket Ayaz müdürümüzde bu bağlamda; rütbelerinden/makamından öte kişiliğiyle/donanımıyla/bilgisiyle/duruşuyla insanlarda etki bırakan, saygı duyulan sevilen/aranan özel bir kişilik olarak gönüllerde yer almıştır.
Balkanlar’dan, Makedonya/Üsküp’ten Anadolu’ya, İzmir’e göç eden bir ailenin 1946 doğumlu çocuğu olarak Polis Koleji sonrası 1966 yılında başlayan memuriyet hayatı, 1969 yılında Polis Enstitüsü/Akademisi’nden mezuniyet sonrası polis amiri olarak değişik rütbe ve unvanlarla Ankara, Balıkesir, Aydın, İstanbul, Elazığ gibi ülkenin değişik illerinde görev yapmış, Polis Başmüfettişliği (1990-1992), Aydın Emniyet Müdürlüğü (1992-1997), Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı (1997-1999) ve Merkez Emniyet Müdürlüğü/APK (1999-2006) görevlerinde bulunmuştur. 1976’da TODAİE yüksek lisans programını bitirerek “Kamu Yönetimi Uzmanı” unvanının ardından 1989’da İstanbul Siyasal Bilimler İletişim Fakültesinde doktorasını tamamlayarak “Dr” unvanını almıştır.
Asaletinden asla ödün vermeyen bilgi, görgü ve kişiliğiyle öne çıkan bir görev adamı olarak; finali de dimdik bir şekilde tamamlayıp, 2006 yılında emekli olmuştur. O, bir fiil 40 yıl üniformasını taşıdığı mesleğinden emekli olduktan sonra da durağan bir yaşamı seçmeyip, İstanbul ilinde kendine sosyal alan ve statü yaratarak, bundan sonraki yaşamını anlamlandıracaktır.
O sportmen biri olarak; Judo da siyah kuşak (1. Dan) sahibi. 16 yıl kadar Polis Kolej-Enstitü ve Emniyet takımlarında voleybol oynaması yanında ‘Voleybolun Unutulmazları’ olarak plaket ile ödüllendirilmiş, Voleybol Federasyonunda yönetim/ceza kurullarında da görev almış, FB Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu üyesi, ayrıca Türk Milli Olimpiyat Komitesi üyeliğine seçilmiştir. Sosyal sorumluluk çerçevesinde Türk Kalp Vakfı Başkan Yardımcılığı görevini halen yürütmekte.
Bir kez siyasete soyunacak kısa süreli bir deneyim yaşayacak, 2002 genel seçimlerinde İsmail Cem’in kurduğu YTP’den İzmir milletvekili adaylığı dışında aktif siyasetten uzak duracaktır.
Emeklilik sürecinde akademik dünyada kendine yer bulmuş, Dr olarak başladığı öğretim üyelik kariyerini Yrd. Doçentlik ardından Doçent olarak taçlandırmıştır. İstanbul Aydın Üniversitesinde Doç. Dr. Öğretim Üyesi olarak, USAM (Ulusal Güvenlik, Strateji Araştırma ve Uygulama Merkezi) Müdürü ve Güvenlik Daire Başkanlığı sürecinde (2019), üniversite çalışmalarında sorumluluk alanındaki faaliyetlerini “USAM Etkinlikleri” adı altında 2 cilt halinde kitaplaştırarak akademik dünyaya da katkı sunmuştur.
Ankara ve Erzurum görüşmelerimiz sonrası, Emeklilik sürecinde İstanbul’da görüşmelerimiz olacak, bu kez ülkenin/teşkilatın yaşadığı sürece ilişkin kaygılarımızı paylaşacaktık.
Emniyet teşkilatı bugüne kadar seçkin insanlar yaratmış, sayısız değerler yetiştirmiştir. Şevket Ayaz müdürümüzün de bu değerler arasındaki yeri müstesna olup, o sportmen, entelektüel ve beyefendi kişiliği ile de gururlandığımız örnek bir meslek büyüğümüz olarak gönüllerdeki yeri her zaman saygın kalacaktır.
Sevgi/saygı/selamlarımla…
(1 Temmuz 2025)
Remzi KOÇÖZ