SICAK GÜNLER

"Bir ülkede namuslular namussuzlar kadar cesur olmadıkça o ülkede kurtuluş yoktur."

İsmet İNÖNÜ

Sıcak Günler…

Türkiye sıcak günlere gebe!

Yalan/yanlış/yakışıksız,

Her ortamda/platformda bilgi kirliliği,

Tek merkezden yönlendirilen medya,

Devlet televizyonu/radyosu hakeza,

Troller 7 gün 24 saat,

Seçim çalışmaları denilerek,

Kamu işlevleri/hizmetleri siyaset arenasında,

Kara propaganda hiç olmadık kadar,

Devletle millet arasında,

Buna kirli sermaye/tarikatlar,

Devlet gücü olan bürokrasiyi eklemleyince,

Normal bir seçim/yarış/mücadele değil.

Muhalefeti muhalefete muhalefet ettirerek,

Ayrıştırarak/ötekileştirerek/kutuplaştırarak,

Marjinallerden medet umularak,

Tüm kamu kaynakları kullanılarak,

Sokakta karamsarlık yaratılarak,

Toplumun psikolojisini bozarak,

Ne pahasına olursa olsun,

İktidarı elden bırakmamak.

Buna karşı yapılabilecek;

Kara/kirli propagandaya,

Dezenformasyonlara kulak tıkayıp,

Manipülasyonlardan/tuzaklardan uzak,

Aklın ve vicdanın sesini dinleyip,

Moral/motivasyonu yüksek tutup,

Provokasyona gelmeyip,

Sabır ve tahammülü vede

Umudu elden bırakmayıp,

Demokrasi gönüllüsü olarak,

Değişime destek verip, katkı sunarak,

Birlik ve dayanışma içerisinde,

Demokrasi cephesini güçlü kılmak…

(30. 04. 2023)

Remzi KOÇÖZ

YAŞASIN 23 NİSAN

Yaşasın 23 Nisan!

Umudumuz, 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 

100. yaşında ulaşılamayan 

-hatta geri sardırılan- demokrasinin, 

tüm demokrasi güçlerinin katılımı/mücadelesi ile yeniden çağdaş uygarlık rotasına döndürülerek, 

Cumhuriyet’in 100.yılında, 2023’de, 

-hem TBMM hem de Türkiye açısından tarihsel bir hedef olan- 

özgürlükçü bir demokrasi ile taçlandırılmasıdır... 

(23 Nisan 2023)

Remzi KOÇÖZ

ANKARA / KARASU /ALMANYA

Seçim sürecine gelinen son 

1 ayın panoramasını -bir şehir/ bir ilçe/bir ülke özelinde vede- kendi özelimce  paylaşmak istedim. 

Siyaset Mühendisliği/Cambazlığı, 

-siyaseten tükenmiş olsada- 

Bu coğrafyada/topraklarda en geçerli malzeme/akçe olan, iktidar/sömürü  aracı olarak geçerliliğini yitirmeyen ve toplumda karşılık bulan 'dinci/ırkçı' söylemlerle kılcaldamarlara/siniruçlarına dokunmaya devam ediyor.

Bir yandan bir kısım marjinal oluşumları/partileri yanına çekerken, 

diğer yandan muhalefeti de dizayn etmeye ayrıştırmaya/bölüştürmeye vede kararsızları etkilemeye çabalıyor. 

Ülke içinde yaşadığım başkent Ankara'da da memleketim Karasu’da da

'Yalan/yolsuzluk/yasak/yıldırma/yasa tanımazlık/yönetememe' gibi handikaplara rağmen; 

uygarlığın yarattığı nimetlerden yararlanıp 

-uygarlığı/demokrasiyi yaşamak yerine ilkelliği tercih eden- 

sadakaya razı, inadım inat kaderci bir anlayış, tercihleriyle bizim kaderimizide belirliyor.

Yurtdışında Batıda/Almanya'da ise

Uygarlığın/Demokrasinin nimetlerini sonuna kadar kullanıp, 

-Ortadoğu yerine Batıda yaşamayı tercih eden, kendi ülkesinde yaşamadığı halde tercihleriyle, ülkede yaşayanların kaderine etki eden-

Uygarlık karşıtı biryapı/anlayış kendi içerisinde benzer bir tezatlık bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor.

Tabiki demokrasi kolay elde edilmiyor, 

mücadele hemde örgütlü mücadele gerektiriyor.

Seçim sürecinin son 1 ayında 

Gelecekle ilgili üst düzey tartışmaları gerekli vede değerli bulmakla birlikte,

demokrasi cephesini genişletmek adına bulunduğumuz/yaşadığımız çevrede, 

-seçim gününe kadar sahada bir aday gibi- demokrasi gönüllüsü olarak sıcak temas/dokunuşlar çok önemli bir katkı oluşturacaktır. 

Saygı/sevgi/selamlarımla...

(Berlin / 16.4.2023)

Remzi Koçöz