15 Mayıs 2025 Perşembe

SEVR / LOZAN

“Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır!” (Mustafa Kemal ATATÜRK)

SEVR, LOZAN ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ
Lozan, ulusal kurtuluş mücadelesi ile emperyalizmi yenilgiye uğratan yeni Türk devletinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş beratıdır.
Lozan kazanımları, özellikle İngilizler kadar onların manda/himayesine bel bağlayan saltanat/ saray bürokrasisi, İngiliz Muhipler/İslam/Kürt Teali Cemiyetleri, İstanbul basını gibi yerli işbirlikçilerde hoşnutsuzluk oluşturur. Bu hoşnutsuzluk, Onların günümüz uzantılarınca -Atatürk Cumhuriyeti ile hesaplaşmalar çerçevesinde- 100 yıl sonrasında da devam etmektedir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Lozan zaferini, zaferi gölgelemeye çalışanlara ve çalışacaklara ders niteliğinde şu sözlerle aktarır:  “Saygıdeğer Efendiler, Lozan Barış Antlaşması’ndaki hükümleri öteki barış teklifleriyle daha fazla karşılaştırmanın yersiz olduğu düşüncesindeyim. Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir!”
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de Lozan’ı iyi değerlendirebilmek için öncelikle tarihsel koşulları iyi bilmek daha doğrusu Sevr’i doğru okumaktan geçecektir.
Türk Milletine dayatılmak istenilen esaret zincirinin Ulusal Kurtuluş zaferiyle koparılıp tarihin çöplüğüne atıldığı Sevr’i unutup Lozan’ı tartıştırmak insaf ve izan gerektirir.
Çözüm/Barış süreci, Terörsüz Türkiye söylemlerinin ardından Türkiye’nin ulus/üniter devlet yapısını tartıştıranlardan öte tartışanlar açısından da bir akıl tutulması da diyebiliriz.
(15 Mayıs 2025)
Remzi Koçöz

Hiç yorum yok:

Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz