20 Eylül 2020 Pazar

KARASU ÜZERİNE NOTLAR - 4

 

           

“Bilim bildiklerimiz ise felsefe bilmediklerimizdir.” Bertrand RUSSELL

Doğduğun Yöre ve Sorunlar Üzerine…

Karasu’nun sorunları üzerine orada yaşayan ve toplumsal duyarlılık noktasında tarihi sorumluluk yüklenerek efor sarfeden/emek harcayan/çabalayan vede yazılarıyla adeta tek başlarına mücadele veren (tabiki bu çerçevede katkıları olan başkaca değerli şahsiyetler olmakla birlikte kıymetini bilene) Cihan ERSÖZ ve Muzaffer TATLI ağabeylerin tespit/değerlendirmeleri hem ilçede yaşayanlar hemde kamu yöneticileri açısından bir referans/kaynak niteliğindedir.

Karasu sorunlarına ilişkin değerlendirmelerden vede kendi gözlemlerimden derlediğim kadarıyla; Karasu, adeta güzel yurdumun minyatürü, Türkiye'nin prototipi gibi.. Modernleşme adına sadece binalaşma/betonlaşma, Kentleşme yerine “her açıdan” büyük bir kasabaya dönüş yolunda artan bir hızla ilerliyor. Toplumsal çerçevede dayanışma/örgütlü olmayan yapının örgütlü gücün/organizasyonun karşısında boyun eğmesi kaçınılmazdır. (Referandum ve seçimler -% 65’lere ulaşan göstergeler- bunun tescilidir.)

Rantın ön planda olduğu ahlaki değerlerin ise ikinci plana konulduğu bir şekilde büyük resim paralelinde yönetiliyor. Umut ve özlem ahlakın toplum tarafından öne yani ilk sıraya çıkarılmasıdır.

Karasu sorunları üzerine yazı yazmak kendi açımdan biraz hariçten gazel okumak olsa da birikimlerimizi toprağa götürmek yerine ülkenin/toplumun aydınlanmasına küçük bir katkı sunabilirsek, farkındalık yaratabilirsek ne mutlu bizlere!

Biz bu ilçenin çocukları olarak Türkiye’nin dört bir yanında görev yapıp çok değişik kültürleri yakından tanıdık. O yerlerdeki toplumsal dayanışmayı, sivil toplum çabası olarak mücadelelere tanık olduk. Ancak kendi ilçemizin içine kapanık yapısını, imar kirliliğini, güzelim ovanın/yeşilin griye/beton yığınına dönüştürülmesini, kültürel gelişime kapalılığını gözlemledik.

Karasu’da esnaflık yapan çocukluk ve okul arkadaşımdan kendi yanlarında çalışan işçilerin hepsinin müteahhit olduklarını 7-8 yıl öncesindeki sohbetimizde duymuştum. Gelinen son aşamada ilçenin müteahhit/taşeron açısından Türkiye ortalamasının üzerine çıktığı söylense çok abartılı olmaz gibi…

Gerçi bizler ilçede yabancı gibiyiz artık. Karasu ilçe merkezinde/çarşı da gezerken tanıdık 3-5 esnaf/dükkan dışında herkes yabancı gibi. Aslında biz onlara göre yabancı/gurbetçi sayılırız.

1975’lerde 45 yıl önce ilçe nufusu 7000’lerde iken (2020’lerde bu rakam yanına bir sıfır daha alarak 70.000’lere ulaşacaktı!) Karasu’dan okumak için Ankara’ya gitmiş 7 yıl öğrenim sonrası 1982 yılında yurdun değişik bölgelerinde 6 ayrı il/ilçede görev sonrası 2003 yılında yeniden Ankara’ya dönmemin ardından 2019 yazında emeklilik sonrası Ankara’da yaşamaya devam ediyorum. Tabi emeklilik sonrası sık sık özellikle kışa doğru hemen hemen ayda bir gelme fırsatım oldu. Sonrasında salgın nedeniyle biraz uzak kalmak, Ankara’da karantina yaşamak zorunda kaldık. (Seyahat yasağının kalkması ile Haziranın ikinci haftasında yeniden Karasu’da olacaktım.)

Emeklilik sonrası 2019 sonları gibi sosyal medya ortamında ister istemez kendimizi bulduk. Neredeyse yıllardır karşılaşmadığım, görüşmediğim tanıdık simalarla abilerden/arkadaşlara/ kardeşlere/öğretmenlere sanal ortamda da olsa iletişim imkanı oluştu. Karasu’ya gelip kahvede oyun ortamında çokça sohbet edemediğimiz tanıdık simaların sosyal medya dünyasında ne kadar yaman paylaşımlarda bulunduklarını gözlemlerken, kendimi bazen onların arasında buldum, kendi sayfamdan paylaşımlarım dışında bazen yorumlarla bazende emojinlerle paylaşımlara dahil oluyordum. Karasu sevdası benim gibi gurbetekiler için “seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli” şarkı sözlerindeki gibi görülsede bir yanımız, çocukluğumuz Ata topraklarına bizi çekiyor ister istemez.

(Facebook sayfamdaki -2015’te ilk açışta koyduğum ve bugüne değin değiştirmediğim arka plan resim/fon 2007 yılında Trabzon-İstanbul uçuşunda Karasu’ya ilişkin kendi çektiğim bir enstantanedir.)

Saygı, sevgi ve selamlarımla…

Remzi KOÇÖZ

Hiç yorum yok:

Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz