‘Tüm Anadolu -kadını/çocuğu/yaşlısıyla- kısa bir sürede bir ulaşım seferberliğine girerek, küçüklü/büyüklü dev karıncalar misali, Anadolu’nun elde kalan son toprakları üstünde dağlardan/ovalardan bir uçtan bir uca kaynaşıp durur, sırtlarında/omuzlarında durmaksızın cephane/iaşe taşırlar. Zafere gidilen yolda yapılan bu hazırlıklar Devler hikayesi, Türk halkının/ulusunun, Ordusunun vede Mehmetciğinin destanıdır.’
Sakarya’dan Afyon/Kocatepe’ye…
Sakarya
Zaferinden sonra kesin sonuçlu bir harekâta/taarruza girişmek sırası Türk
ordusuna gelmişti. TBMM Orduları -Batı Cephesi kuvvetleri, Sakarya'da hayli
kayıplara uğramış, yıpranmış, silah, araç ve gereç yönünden eksilmiş-
planlı ve programlı ciddi çalışmalar gerektiren genel taarruz için -yaklaşık 10.5 aylık hazırlık evresi gibi- yoğun
bir çaba içine girmiştir.
Doğu ve Güney Cephelerinde serbest kalan
kuvvetler kaydırılarak Batı cephesi pekiştirilir. Bir yandan ordunun çok önem
kazanan ikmal işleri yürütülürken, öte yarıdan da teşkilat ve eğitimine hız
verilir. İnsan, silah ve makine (uçak/araç) sayıları açısından Yunan ordusunda
üstünlük olduğu görülürken, Türk ordusu yalnız süvari birliği/kılıç yönünden
üstündür.
Büyük Taarruz hazırlıkları esnasında TBMM’de
gelişen muhalif yapı “Başkomutanlık Kanunun” süresinin uzatılması gibi meclis
faaliyetlerinde olumsuz yönde direniş sergilerken, Mustafa Kemal Paşa bir
satranç ustası gibi kararlılıkla iç cepheyi sağlam tutmaya çalışır.
Taarruz, strateji ve aynı zamanda bir taktik
baskın halinde yapılacağından, yığınak ve hazırlıklar büyük bir gizlilik
içerisinde yürütülüp, düşmanı yanıltıcı hareketlerde bulunulur. (Batı cephesi komuta merkezi/karargahı
Akşehir’de futbol maçı izlemek bahanesiyle ordu/ kolordu komutanları çağırılıp
28/29 Temmuz gecesi taarruz ile ilgili görüşleri alınıp, sonraki günde
genelkurmay başkanı ve batı cephesi komutanı ile taarruzun şekli ve ayrıntıları
kararlaştırılırken, “Gazi Paşa hazretleri 21 Ağustos günü köşklerinde
ricali siyasiyeye bir çay ziyafeti verecekler” uydurma ilanı gibi.) Karargah 24
Ağustosta Akşehir’den Şuhut’a, 25 Ağustosta Kocatepe/Çadırlı’ya nakledilirken,
26 Ağustos sabahı Kocatepe’de olunarak, sabah 05.30 gibi topçu ateşiyle
taarruzu başlatır.
“Düşmana saldırmak için verilen
kesin kararı uygulamadan önce 3 unsurun -Milletin desteği, Meclisin
kararlılığı, Ordunun hazırlığı- yeterli düzeyde hazırlığının tamamlanması
zorunludur.” Başkomutan
Mustafa Kemal’in bu dehası, öngörüsü zaferi getirecektir.
Ayrıca
Mustafa Kemal Paşa, 26 Ağustos tarihini rastgele seçmemişti. Asırlar evvel
1071’de Türklerin Alparslan’ın öncülüğünde Anadolu kapılarını açtığı tarihle
aynı gündü. (26.8.2020)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder