19 Mayıs 2024 Pazar

19 MAYIS

             ATATÜRK VE GENÇLİK

19 Mayıs, ‘Kutsal Yürüyüş’ün başlangıcı, ‘Kurtuluş Destanı’nın yazılmasında tarihi bir dönüm noktasıdır. 19 Mayıs günü Samsun’da doğan güneş, Amasya’da “Ya İstiklal Ya Ölüm” olarak şekillenerek Erzurum ve Sivas’ta gerçekleştirilen Kongreler sonucu Ankara’da TBMM’nin açılışı ile “Egemenlik, Kayıtsız Şartsız Ulusundur” şeklinde hayatiyet kazanmıştır. Sonrasında işgalci güçler, “Misakı Milli” olarak vücut bulan topraklardan, Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası kovularak bağımsızlığa kavuşulmuştur. Samsun’da yakılan 19 Mayıs ateşi yeni Türk devletinin kuruluşuna, ardından da Cumhuriyet’e ışık tutmuştur.

Türk Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal’in “19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a çıktım” sözleri ile başlar ve Kurtuluş sonrası 19 Mayısı Türk Gençliğine ‘Bayram’ olarak armağan eder. “Gelecek günlere bağladıkları umutla kaynayıp coşan gençler, taze ve temiz canlarını, memleketi kurtarmak için bağışladılar!” Gençler Çanakkale’de, İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da ve diğer cephelerde, bu toprakların bağımsızlığı uğruna kanlarını, canlarını vererek şehadete ulaştılar. Gençlere bayram armağan edilerek hem o günkü kuşağa olan borç unutulmazken, gelecek kuşaklar da onurlandırılacaktı.

Atatürk’ün bizlere yol gösterici olarak bıraktığı eseri Söylev’i bitirirken Türk Gençliğine olan inancını, bayram armağanını, Gençliğe Hitabeyi her okuyuşumuzda özellikle gençlere verilen değer ve güvenin hiçbir ülkede, hiçbir lider tarafından gençliğinin ruhu bu kadar okşanmamış, gençlere bu kadar değer verilmemiştir. Aksine Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘Türk Gençliği’ne emanet ederek onlara olan değeri ve güveni, önemi ortaya koymuştur.

Gençlik açısından aslolan çağdaş uygarlık yürüyüşünde nerede ve neler yapması gerektiği idi. Türk Gençliği; kendisine emanet edilen cumhuriyeti geleceğe, sonsuza taşımak için daha çok çalışmak zorunluluğundadır, yükü ağırdır.

Çağdaş uygarlık hedefine koşmak hem de en hızlısından, en uzunundan koşmak; en engellisini, en yükseğini aşmak gerek! Büyük Önderin “Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır. Çalışkan olmak!” sözlerine kulak vermek yetecektir.

Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir” sözü ile artık 19 Mayıs, tarih ve takvim olarak Türk Gençliği ile içice geçmiş, özdeşleşmiştir. Bu nedenle 19 Mayıs ruhu, Türk Ulusu ve Gençliği nezdinde sonsuza dek yaşayacak, yaşatılacaktır. Atatürk, yıllar öncesinden geleceği görerek kurduğu Cumhuriyeti gençliğe emanet ederken, geleceği güvence altına almak istemiştir.

Gençlik toplumun geleceğidir. İnsan yaşamında dönem olarak, biyolojik evriminde süreç olarak ‘gençlik dönemi’ önemli bir evredir. Bu dönemin sağlıklı yaşanması -bilimsel/çağdaş eğitimle donanması- gençler için olduğu kadar, o ülke içinde çok önem arz edecektir. Genç kuşaklarını bilgi toplumu ile buluşturan ülkeler geleceği de kazanmış olacaklardır.

Türkiye’de 1950 sonrası uygulanan dışa bağımlı politikalar çerçevesinde; özellikle eğitim dinselleştirilerek, bilimden uzaklaşılarak, geleceğin güvencesi olan gençler çatıştırılarak ülkenin geleceği karartılıp dayanaksız hale getirilir. Ülkenin dışa bağımlı, emperyalist sömürüye karşı korumasız kılınması ve açık pazar durumuna sokulması süreci yaşanır. Karşı devrim özellikle son 20 yılda -artan bir yoğunlukla- toplumu iyice ayrıştırdı.

Gelinen noktada, içinde bulunduğumuz bu sarmaldan çıkış yolu olarak 19 Mayıs ruhunun, 21.yüzyılda da Türk Ulusu ve Gençliğinin önünde meşale olarak nesilden nesile aktarılacağı inancıyla; Gençlik aynı zamanda karşı devrimi durduracak, cumhuriyeti yaşatacak en büyük dinamizmi oluşturmaktadır.

Cumhuriyetin ikinci 100 yılında, Bağımsız Türkiye yolunda, Büyük Önder Atatürk’ün, Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” sözleriyle başlayan -tüm devrimlerin/reformların koruyucusu adeta Cumhuriyet’in kuruluş bildirgesi konumundaki- Gençliğe Hitabesini yeniden anımsayarak, Nice 19 Mayıslara… 

Remzi KOÇÖZ


Hiç yorum yok:

Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz