10 Eylül 2023 Pazar

CUMHURİYET’İN 100. YILINDA

 

CUMHURİYET’İN 100. YILINDA! *

Ulusların/ülkelerin tarihlerinde önemli/anlamlı/unutulmaz ve de vefa borcu olunan tarihler vardır. Toplumlar açısından 100 yıllık dönümler ise çok önemli evrelerdir. 1923 yılı da Türkiye’de yaşayanlar açısından olduğu kadar, Türk Dünyası ve de Dünya tarihi açısından da önemli bir tarihtir.

Kuvayı Milliye ruhu, Müdafai Hukuk örgütlülüğünün temsiliyeti Büyük Millet Meclisi ve Mustafa Kemal Paşa önderliğinde 1919-22 arası verilen bağımsızlık mücadelesi sonucu Kurtuluş’a ulaşan Türkler; 1923’te Kurtuluş’u Cumhuriyet ile taçlandırarak, yeni Türk devletinin Kuruluşunu gerçekleştirecekti. Böylelikle 1923, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunun başlangıcı, mihenk taşı olacaktır.

1933, Cumhuriyet’in 10. yılı Atatürk öncülüğünde “Çıktık açık alınla 10 yılda her savaştan, 10 yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan” dizeleriyle coşkulu bir şekilde gururla kutlanacak; 10. yıla damgasını vuran ve gerçekten Anadolu'yu olumlu anlamda sarsan, o eşsiz 10 yılın öyküsünü anlatan ‘10. Yıl Marşı’; ‘İstiklal Marşı’mız ardından ikinci ulusal marşımız olarak dillerde yankılanacak, ‘Cumhuriyet Marşı’ olarak kuşaktan kuşağa günümüze aktarılacaktı. Cumhuriyet ise büyük önderin 10. Yıl Nutku/Gençliğe Hitabesi ile Türk Gençliğine emanet edilecekti.

1973, Cumhuriyet 50. yılında yarım asır geçmiştir. “Müjdeler var yurdumun toprağına taşına. Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına” sözleriyle başlayan ‘50. Yıl Marşı’ ortaokul günlerimizde coşkuyla söylediğimiz dizelerdir.

1998 yılı ‘75. Yıl’, yıl boyunca kurumlar nezdinde farklı etkinliklerle kutlanır. 75. yıl logosu meydanlarda, panolarda, kurumların tabelalarında, resmi yazışmalarda yer alırken, rozet olarak yakalarımızı süsleyecektir.

2023 yılı, Cumhuriyet 100 yaşına gelmiş, Asırlık bir çınara dönüşmüştü. 100. yıl görkemli kutlanmayı çoktan haketmişti. Normalde 1 yıl öncesinden başlaması gereken 100. yıl etkinliklerinin, yıl boyunca yapılması, CB / TBMM / Anayasal Kurumlar başta olmak üzere özellikle tüm devlet kurumlarının/kuruluşlarının temel görevi olması gerekirken, siyasetin/seçimlerin gölgesinde “Türkiye Yüzyılı” şeklinde afişe edilerek seçim propagandasına kurban edilecektir.

Ulus/devlet olarak ortak değerimiz olan ve siyaset üstü olması gereken Cumhuriyet, -2 aydan az bir zaman kala sessiz sedasız tüm ülke özellikle siyasi muhalefet/üniversiteler/okullar uyku modunda- 100. yılını normal ulusal bayram günü/haftası çerçevesinde içi boşaltılmış, içerisinde Cumhuriyet/Atatürk öznesi bulunmayan -CB İletişim Başkanlığınca CB ve tek adam rejimini öne çıkaran- Türkiye Yüzyılı gölgesinde geçiştirilmekte.

Cumhuriyetin asıl sahibi cumhur yani halktır. Aslolan halkın cumhuriyete/devrimlerine/ değerlerine sahip çıkmasıdır. Toplumun çağdaşlaşmasından, Cumhuriyet’ten yana olan aydınların, eğitimcilerin, akademisyenlerin, hukuk/din adamlarının, sanatçıların, yazarların/basın mensuplarının ve tüm duyarlı yurttaşların/güçlerin (yani sen/ben/o/hepimizin) elimizden geldiğince/yapabildiğimizce birşeyler üreterek, farkındalık yaratarak toplumsal çerçevede Cumhuriyet bilincini canlı tutmak öncelikli bir vefa borcumuzdur.

Cumhuriyetimizin kurucu önderi/lideri Atatürk’ün; “Tarih bilincini canlı tutamayan uluslar zamanla erozyona uğrayarak, ulus olma özelliklerini yitirerek, başka ulusların egemenlikleri altına girerler” sözü bugünler için daha da anlamlıdır.

Cumhuriyet için, Cumhuriyet değerlerini/devrimlerini/ülkülerini yaşatmak idealiyle;

-güncel siyaseti sığ tartışmaları aşarak, enerjimizi sinerjiye dönüştürerek-, kitlesel katılımı/birlikteliği/dayanışma halkasını genişleterek bir zincir oluşturabilir, ülkeyi Cumhuriyet platformuna dönüştürüp, bir Cumhuriyet dalgası yaratabiliriz. (9.9.2023)

Remzi KOÇÖZ

* Cumhuriyet'in 100. Yılı Anısına oluşturduğum 2 logo tasarımı beğenilerinize sunulur.







Hiç yorum yok:

Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz