İlhan İREM...
O'nu ilk kez 1974 yazında TRT'nin yayınladığı eurovision finallerinde siyah-beyaz ekranlarda tanıdı tüm Türkiye. Bizlerde ortaokul son sınıf öğrencisi olarak kendisini sempatik bulmuştuk.
"Boşver boşver arkadaş", "işte hayat" o günlerden kalan tınılar.
1955 doğumlu yalnız kendi öykülerini besteleyen ve kendi bestelerini seslendiren, belki de Türkiye'nin en farklı müzik adamı.
Sonrasında sessiz sakin kendi dünyasında popüler dünyadan uzak mütevazi bir yaşam.
Albümleri yanında kitapları ile sanatçı duyarlılığını toplumla paylaştı.
"Ne bağırıyorsun? Sabah akşam evimizin içinde senin bağırtılarını duymak zorunda mıyız?" çıkışı ile milyonlara tercüman oldu.
"Atatürk’ü aldın, ışığı aldın, sevgiyi aldın, vicdanı aldın… En başta özgürlüğü aldın. Hayatlarımızı, mutluluğumuzu, geleceğe dair umutlarımızı… Hakkını arayanları aldın. Yurtseverleri, orduları, askerleri esir aldın(…) "Yüzde elli” diyerek çürümüş bir elma gibi ikiye böldün ülkeyi…"
sözleri çoğu sanatçının kafasını kuma gömdügü günlerde çok anlamlıdır.
Duruşu ve Sanatçı duyarlılığını yitirmeyen nadir değerlerden.
Çocukluk/gençlik günlerimizin ışıltısı,
Işıklar içinde uyu güzel insan.
Toprağın bol olsun...
Rahmet /minnet /saygıyla.
(28.07.2022)
Remzi Koçöz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder