‘Cumhuriyetin ilk 10 yılında dünyaya gelen, esnaf/çiftçi bir kuşağın (3. nesil) çocuğu olarak, siyah/beyaz yıllarımızı, yokluk/zorluk günlerimizi unutmak mümkün mü? Karasu sevdası bizim gibi gurbettekiler açısından; çocukluk yanımız Ata topraklarına çekiyor bizi ister istemez. Emeklilik ve akabinde gelişen salgın sonrası sosyal medya ortamında kendimizi bulurken, uzun yıllar karşılaşmadığım/ görüşmediğim tanıdık simalarla (abilerden/arkadaşlara/ kardeşlere/öğretmenlere) sanal ortamda da olsa iletişim imkanı oluşur. Gazete/dergi yazılarım ile kendi sayfamdan paylaşımlarım dışında bazen yorumlarla bazende emojinlerle paylaşımlara dahil olurken, bir nevi gönül köprüsü oluşacaktı.’
KARASU ÖZNELİ…
Sakarya ilinin kendi adıyla bütünleşen nehrinin
Karadeniz’e döküldüğü ağızda/bölgede yer alan Karasu yıllar öncesi Kafkas ve
Balkan ağırlıklı göç almış, sonrasında da –toprak yeterli gelmeyip ve de artan
nüfusu besleyemeyince- kısmi olarak göç vermeye başlamış; çareyi gurbete
gitmekte aramış. Bizlerde Kafkas kökenli muhacir torunu olarak ortaokul sonrası
gurbete okumaya gitmiştik.
Karasu’da -dershane gibi destek olmadan- okul/öğretmen/öğrenim
bilgilerimizle olanaksızlık dönemlerinde yatılı okul sınavlarında 3 okul
(Kuleli Askeri Lisesi – Çapa Öğretmen Okulu – Polis Koleji) kazanmamın ardından
birini yani sonuncusunu tercih edip meslek sahibi olurken, 21. yy. çeyreğinde
günümüz Türkiyesinde; “eller aya biz yaya” yakıştırmacasında, eğitim artık her
açıdan -okur/yazarlık yeterli sayılarak- ikinci hatta arka plana atılıp,
ilçemin/ülkemin eğitimde gelmiş olduğu durumu gördükçe/düşündükçe
hüzünleniyordum.
Karasu/Aziziye Mahallesinde başlayan
çocukluğumuz öğrenim için başkent Ankara’ya evrilerek, sonrasında biz bu
ilçenin çocukları olarak Türkiye’nin dört bir köşesinde mesleki kariyer olarak
-en küçük rütbeden başlayıp en üst rütbeye- liyakatla yükselerek hizmet verme
yanında çok değişik kültürleri yakından tanıdık. O yerlerdeki toplumsal
dayanışmayı, sivil toplum çabası olarak örgütlü mücadelelere tanık olduk.
Aslolan yöresel/bölgesel zenginliklerin kültürle
bezenerek -yerelden ulusala, ulusaldan evrensele- ülkem açısından büyük önder
Atatürk’ün bizlere işaret ettiği akıl ve bilimin yeniden rehber edinilmesi vede
onun ışığında çağdaş uygarlık yolunda yürünülmesidir. Toplumsal bilinç,
sorumluluk, duyarlılık ve örgütlü mücadele çok önemli...
Tabiki Cumhuriyetin yarattığı fırsat eşitliği,
ailelerimizin bize olan emekleri yanında, geçmişte Karasu’da görev yapan (ve sonrasında Ankara'da Kolejde) elleri
öpülesi Cumhuriyet öğretmenlerinin hepsinin bizler üzerinde ayrı ayrı
emekleri/katkıları vardır. Yaşamını yitirenlere rahmet, geride kalanlara nice
sağlıklı yıllar temennisiyle minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Saygı, sevgi ve
selamlarımla...
(Ankara / 26. 06. 2022)
Remzi KOÇÖZ
(*Aşağıdaki foto 2007 yılında Trabzon-İstanbul uçuşunda Karasu’ya ilişkin
çektiğim bir enstantanedir.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder