29 Ekim 2023 Pazar

CUMHURİYET 2023

 

CUMHURİYET 100. YAŞINDA!

Ulusların tarihlerinde önemli/anlamlı/unutulmaz ve de vefa borcu olunan tarihler vardır. 1923 yılı da Türkiye’de yaşayanlar açısından olduğu kadar, Türk Dünyası ve de Dünya açısından da önemli bir tarihtir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’yi ‘Cumhuriyet’ ile taçlandırdığı tarihtir.

Türkiye Cumhuriyeti, 100. yılını geride bırakıp, çağdaş uygarlık parolasıyla yeni yüzyıllara doğru yolculuğuna devam ederken; Cumhuriyet devrimlerini / ülkülerini / değerlerini yaşatmak idealimizdir.

Türk Devrimi;  Ülke açısından, Atatürk’ün ölümünden sonra geliştirilemeyince doğal olarak -2000’lerde doruk noktalara ulaşan- karşı devrim sürecini yaşayacaktır. Cumhuriyet’in 80. yılında rüzgar ters esecektir. Ilımlı/uyumlu/muhafazakar bir anlayış, 20 yıllık bir süreci geride bırakarak iktidarını 100. yıla taşıyacaktı.

Eski Türkiye denilerek 100. yıla gelinen 20 yıllık süreçte Cumhuriyet karşıtlığı her alanda prim yapacak, liyakat yerine biat/itaat geçecek, laiklik ilkesi delinerek cemaat kadroları ile bürokrasi devşirilerek, Cumhuriyet tarihinde ilk kez din odaklı askeri bir kalkışma sonucu bir darbe girişimi gerçekleşir.

Türkiye, dışarıda –tarihsel kırmızı çizgilerinin aksine yapbozlarla- zikzak çizerek, farklı bir kulvara evrilirken eksen kayması ile ‘değerli yalnızlık’ yaşar. Türkiye, gelinen bu süreçte dış politikada Doğu-Batı arasında yalpalayıp bocalarken, özellikle 1980 sonrası Türk-İslam sentezi bağlamında; iç politikada da ‘ırksal/etnisite ve dinsel/mezhepçilik’ gibi kimlik siyaseti çerçevesinde dar bir alana sıkıştırılmış durumda.

CB hükümet sistemi ile devlet ve kurumlar tek kişiye endekslenirken, atı alan Üsküdar’ı geçti ile kalınmıştır. Sonrasında yaşanan ekonomik kriz giderek derinleşmektedir. Yüksek enflasyon ve faiz sarmalı ile ülke olarak daha da yoksullaşılırken, yargının siyasallaşması ile hukuk ve adaletten de giderek uzaklaşılmakta, otokratik/teokratik anlayışla özgürlükler giderek kısıtlanmaktadır.

Kendini Cumhuriyet ile özdeşleştiren siyasi partiler/muhalefet, bölünük/dağınık/atalet içerisinde seçimlerin travmasını yaşarken, toplumsal muhalefette umutsuzluk/karamsarlık sarmalında ikilemde, bir kurtarıcı beklemekte.

Kesintisiz iktidar olmanın verdiği güçle, Cumhuriyet değerlerinin/devrimlerinin kurumlarının içerisinin boşaltılarak, “Türkiye Yüzyılı" sloganıyla, demokratikleşme vaadiyle, bir sonraki seçimi kazanmaya endeksli, anayasa değişikliği gündemiyle, ilk dört maddesinin etrafından dolanarak, Ulus Devlet /Laiklik/Üniter yapı yerine, ‘Türkiyelilik-Çeşitlilik’ gibi kavramlarla, anayasal vatandaşlığı; kimlik/aidiyet/alt kültür gibi, etnisiteyi/dinselliği öne çıkaran, yeni bir tarih yazılma hevesinde.

100 yıl önce emperyalizme karşı verilen Kurtuluş savaşı sonucu gerçekleştirilen Kuruluşun, siyasi rejim olarak sistemsel hedefi demokratik cumhuriyettir. 100 yıllık Cumhuriyetin kurucu önderinin izinde Meclis üstünlüğüne dayalı gerçek demokrasiyle taçlandırılması kuruluş ideallerinin başlıcasıdır.

Saltanatı/ köhnemiş kurumlarını çöpe atan, bağımsız bir ülke/vatan oluşturan, kimsesizlerin kimsesi olan, kuldan birey yaratan Cumhuriyet; tüm olumsuzluklara/ihanete/ hiyanete rağmen -akıl ve bilim ışığında- çağdaş uygarlık rotasında yürüyecektir.

Tarihi çarpıtmaya, içini boşaltmaya, sahte destanlar yazmaya çalışanlar kendi çarpıklıklarının enkazı altında tarihin tozlu sayfalarında yer alacaklardır.

Türk Devrimi de -100 yıllık sürecinde kendi doğasında- gelgitini yaşarken; toplumun bilinçlenmesi, Atatürk ve Devrime sahiplenmesi durumunda değişimi/gelişimi yeniden yakalayarak, kaldığı yerden devam edecektir. 

Atatürk’ün Cumhuriyet meşalesi 100. Yılında da Türkiye’nin aydınlanma güvencesidir. 100. yılında da sonsuza değin yaşasın cumhuriyet!

(Ankara / 29 Ekim 2023)

Remzi KOÇÖZ







Hiç yorum yok:

Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz